0212 441 01 72

Okul Fobisi


Okul Fobisi

31.10.2017     Tin Danışmanlık tarafından     Okul Fobisi

Çocuklarda kuvvetli bir endişe nedeniyle okula gitmek istememe ve gitmeme durumu; okul reddi ya da okul fobisi  olarak adlandırılmaktadır. Zihinsel, ruhsal ve sosyal yönden okula başlamaya hazır olan çoğu çocukta, okulun ilk günlerinde ağlama, okula gitmek istememe, anneden ayrılamama gibi davranışların görülmesi doğal bir durumdur. Okula giden çocukların yaklaşık % 2-4’ünde okul fobisi görülmektedir. Ortaöğretim çağında ki ergenlerde görülme sıklığı daha azalmakta, ancak bu dönemde görülen okul fobisinin tedavisi güçleşmektedir.

Okula yeni başlayan çocuk, küçük ve zayıf olduğunun bilincindedir. Çevresinde olan olayların çoğunda kendini yetersiz hisseder. Bu durum küçük çocuğun genelde dış dünyadan korkmasına ve paniklemesine yol açar. Okul çağı ile dış dünyanın kapıları açılmaya başlar ve çocuk kendini ilk kez karşılaştığı ve bilmediği bir ortamda bulur. Çocuk  aile içi güveni ve kurulu düzeni kaybedeceği endişesine kapılmış olur. Kimi çocuklarda ise okulun ilk günlerinde görülen bu durum uzar,  okula gitmek istememe  tepkilerine; şiddetli baş ağrıları, şiddetli karın ağrıları, mide bulantıları, renkte  solukluk ve kilo kaybı eşlik edebilir.

Okulun ilk günlerinde görülen bu korkunun kaynağı genelde anneden ayrılma kaygısıdır. Okula gittiği zaman anne-babasına bir şey olacağından ,onların başına bir şey geleceğinden, hastalanacaklarından, öleceklerinden korkmakta ya da çocuk, ebeveynlerinin kendisini terk edeceklerini düşünmektedir. Bunun yanısıra, çocuğuna aşırı bağımlı olan anne-babalar da, çocuklarına okulda bir şey olacağı kaygısı  yaşarlar. Ebeveynin korku ve endişesi aynen çocuğa yansır. Bu durum ,çocuğun bağımlı bir kişilik özelliği kazanmasına yol açabilir.

            Ayrılma korkusunda, korkunun nedeni genellikle çocuk değil, annedir. Anne,bilinç altında çocuğun kendisinden ayrılıp, okula başlamasını istemez ve bunu çok dolaylı ve ince mesajlarla çocuğa aktarır. Annenin çocuğa, o okula başladığında kendisinin bütün gün onu bekleyeceğini, bunu yaparken onu çok özleyeceğini anlatması,  çocukta anneyi yalnız bıraktığı için  suçluluk duyguları oluşmasına neden olabilir ve  çocuk okula gitmek istemeyebilir.

Okul korkusu, okula yeni başlayan çocuklarda görüldüğü gibi okula devam eden çocuklarda da görülebilir.Bazı çocuklar, zorlamalara dayanamayıp okula gitmek üzere yola çıksa da, yarı yoldan geri döner, ya da sınıftan çıkar eve gelir. Çocukta, neşesizlik, uykuya dalmakta güçlük , iştah kesilmesi, ödevlere karşı ilgide azalma, baş ve karın ağrıları, ateş  görülebilir.O gün okula gitmeyeceğini, öğretmenden korktuğunu ya da bir arkadaşının kendisini rahatsız ettiğini söyleyebilir.

Ancak bazen okula gitmeme davranışı, çocuğun inatlaşması nedeniyle geliştirdiği bir davranış olabilir. Bu durumda inatlaşma nedenleri üzerinde durulmalıdır.

OKUL  FOBİSİ OLAN ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN ÖZELLİKLER

  • Bu çocukların çoğu başarı kaygısı olan, uyumlu,  aşırı onay bekleyen ,aileye bağımlı çocuklardır.Okulu sevmeye başladıklarında başarılı bir öğrenci olabilirler.
  • Bu çocuklar genelde aile bireyleri olmadan diğer kişilerle  iletişim kurmakta zorlanırlar.
  • Okula giderken ağlama, hastalanma ya da okula gitmeyi istememe  davranışları geliştirirler.Evde kalmasına izin verildiğinde bu davranışlar birdenbire kaybolur.
  • Okula gitmeme davranışı anne- babanın bilgisi dahilinde olur;okula gitmedikleri için suçluluk duymazlar. Okuldan kaçma ile karıştırılmamalıdır. Çocuklarda  çalma, yalan, cinsel bozukluk ya da saldırgan davranışlar gibi davranış bozuklukları görülmez.
  • Enerji ve istek kaybı, alınganlık ve sinirli olma, iştahsızlık ve uykuda huzursuz olma, mide bulantısı,  ağlama, okula gitmeye direnme gibi belirtiler gözlenebilir.
  • Okula gitmekten kaçınma davranışı; çocuk okul etkinliklerine karşı pasif, içe kapanık ve utangaç davranıyorsa,  okulda ve evde daha çok nedensiz ağlamaya, kavga etmeye ve dikkat çekmeye başladıysa,  sık sık hasta olan bir çocuk olmadığı halde;  baş veya karın ağrısından şikayet ediyorsa,  okul fobisiyle açıklanabilir.

 

OKUL FOBİSİNİN NEDENLERİ

 

       A) Aileden kaynaklanan nedenler:

Bu fobinin, kaynağı genellikle anne ya da  aileden ayrılma korkusudur. Çocuk duygusal bağ kurduğu kişiye bir şey olacağını düşünür  ve ondan ayrı kalma korkusu yaşar.

Okul fobisi olan çocukların yaşamlarının daha önceki yıllarında anneleri tarafından aşırı özen içinde büyütüldükleri görülür. Ailelerin, sürekli olarak çocuklarının sevgilerini kazanma çabası içinde oldukları, tüm ihtiyaçlarını karşıladıkları ve onların hiçbir isteğine set çekmedikleri, özellikle çocuklarının küçücük rahatsızlıklarıyla bile çok abartılı ilgilendikleri, psikolojik ve fiziksel olarak çocuklarına çok bağımlı oldukları gözlenmiştir (sembiyotik-ortak yaşam ilişkisi ). Hatta bu tip aileler çocuklarını arkadaşlarının evine bile oyun oynamak için göndermekten kaçınırlar. Sonuçta çocukta ; ailem bile dış çevreden  kaygılanıyorsa demek ki evin dışındaki yerler güvensiz yerlerdir fikri oluşur. Yaşamın ilk yıllarında bu tür anne- çocuk ilişkisi çocuğun okula başladığı sırada önemli bir engel oluşturur. Annelerin bu koruyucu ve kontrollü ortamından bir an olsun uzak kalmamış olan çocuğun, yabancı bir çevrede ve tanımadıkları insanlarla birlikte günlerini geçirmesi, onu son derece huzursuz eder.

Boşanma, anne ya da babanın başka biri ile evlenmesi, maddi sorunlardan kaynaklanan stresli bir ev yaşamı, çocuğun yeni bir kardeşinin doğması, taşınma, hastalık, yakın birinin ölümü gibi bir stres faktörlerinin olması nedeniyle okul fobisi sonradan da oluşabilmektedir.   

       B) Okula Bağlı Nedenler :

           Uygun olmayan bir sınıf içi yerleştirme, özellikle  de çocuğun kendini güvende hissetmediği bir yere oturtulması; sesli okuma-sınıf önünde ders anlatma-beden eğitimi gibi etkinliklerden korkup, gerçekleştirmede güçlük çekmesine rağmen bunları yapması için  zorlanması; okulda ya da okul yolunda fiziksel olarak tehdit edici bir yerin ya da birilerinin olması; karmaşanın, şiddetin ve belirsizliğin hüküm sürdüğü olumsuz bir okul ortamı; çocuğun okulda hırpalanmasına, alay edilmesine, reddedilmesine ve kavga etmesine yol açacak olumsuz yaşantılar ve iletişim becerilerinde eksikliğinin olması gibi nedenler fobi kaynağı olabilir.

ÇOCUKLARDA KORKU

Her insan yaşamı boyunca korku hissini zaman zaman yaşar. Çocuklar için de korku gelişimlerinin bir parçasıdır. Birçok korku çeşidi geçicidir, gelişimle ilgilidir. Çocukların kendilerini tehdit eden uyaranlara gösterdikleri normal tepkilerdir. Bu gelişimsel korkular, günlük yaşamın sürdürülmesini etkilemezler.

Bazı korkular, belli yaş dönemleri için normal sayılır; örneğin, bebeklik döneminde yüksek sesten ve fiziksel desteğin aniden yitirilmesinden korkulması doğaldır. Bebeğin yaklaşık 8. ayda geliştirdiği ve 1 – 1,5 yıl kadar sürebilen yabancı korkusu da normal kabul edilir. Bu "normal" sayılan korkular, çocuğun günlük yaşantısını devam ettirmesine engel olmadığı sürece doğal karşılanmalıdır.

ÇOCUKLAR YAŞLARINA GÖRE NELERDEN KORKARLAR

2 yaş   : Seslerle ilgili korkular (tren, kamyon, gök gürültüsü, sifonun çekilmesi, elektrik süpürgesinin çıkardığı sesler, karanlık, büyük eşyalar, koyu renk eşyalar, şapkalar)

2,5 yaş            : Oyuncağın ya da yatağının yer değiştirmesi, annenin uykuya geçişte yanından ayrılması, birinin yan kapıdan girmesi gibi alışılagelmişin dışında yapılan hareketler.

3 yaş   : En çok görsel korkular söz konusudur. (Karanlık, hayvan, polis, anne- babanın gece sokağa çıkması)

4 yaş   : Seslerle ilgili korkular vardır.(Motor gürültüsü, karanlık, yabani hayvanlar, annenin evden ayrılışı)

5 yaş   : Daha çok görsel ve somut korkular söz konusudur. (Düşme, bir yerini incitme, karanlık korkusu, annenin eve dönmeyeceği korkusu )

6 yaş   :Korkuların daha yoğun görüldüğü bir yaştır. Özellikle seslerle ilgili korkular söz konusudur.(Kapı zili, telefon, böcek ya da kuş sesi ) hayalet,  cadı korkusu, yatak altında birinin saklanabileceği korkusu, kaybolma korkusu, su, ateş, fırtına, şimşek, yalnız uyuma, eve gelince anneyi bulamama, kaybetme korkusu, başkalarının onu döveceği korkusu söz konusudur. Bu yaşın genel bir özelliği de ciddi incinmelerde cesur ama küçük incinmelerde (parmağa kıymık girdiğinde ) fazlasıyla panik yaşanmasıdır.

7 yaş   : Bu yaşta da pek çok korkular vardır. Karanlık, bodrum, tavan arası korkusu, gölgeleri hayalet, cadı gibi algılama, savaş,  hırsız,  dolap içinde ya da yatak altında birinin saklandığı düşünceleri vb korkular söz konusudur. Okuduklarından, televizyonda gördüklerinden fazlasıyla  etkilenme,  endişelenme görülür.

8 - 9 yaş: Bu yaşlarda endişe ve korkular daha azdır. Daha gerçekçi korkular, bir şeyi yapamamak, okulda başarılı olamamak, arkadaşları tarafından dışlanmak gibi kişisel endişeler söz konusudur.

10 yaş             :Genelde 1-2 yıl sonrasına göre korkuların daha az olduğu bir yaştır.

Hayvanlardan özellikle yılandan korkulur. Bu yaşta yükseklik, yangın, kötü adam korkusu da söz konusudur.