0212 441 01 72

Özgüven Eksikliği


Özgüven Eksikliği

27.10.2017     Tin Danışmanlık tarafından     Özgüven Eksikliği

Özgüven eksikliği, yaşamdaki pek çok problemin en temel sebeplerinden biridir. Başarılı olmamız, mutlu olmamız, kendimizle barışık olmamız, çoğunlukla hep özgüvenimize bağlıdır. Özgüveni olmayan bir insanın yaşamında, korkular vardır, kararsızlık vardır, eylemsizlik vardır ve öfke vardır. Özgüven, iş hayatında ve evliliklerde de kendini çok belirgin bir şekilde gösterir. Çoğu insan, özgüven probleminden dolayı hak ettiği işe başvurmayı bile düşünmez. Potansiyelinin çok altında bir hayat yaşamaya mahkum kalır. Evliliklerde de durum farklı değildir. Mutlu bir evlilik, özgüveni olan çiftlerle mümkündür. Eğer özgüven i olmayan bir eş varsa, o evlilikte çok büyük sorunlar da tehlike sinyalleri vermeye başlayabilir. Aileler arasında yaşanan sorun bunlara en büyük örnektir. Özgüven eksikliğinden dolayı, kendini ifade edememe, kendini savunamama, içine kapanma gibi sorunlar yaşanır çoğunlukla. Günümüzde pek çok insanın yaşadığı en büyük sorun, özgüven sorunudur. Sosyal Fobinin altında yatan faktör de budur. Başarısızlık da buna bağlıdır. Sınav heyecanı da bununla ilgilidir. 
Özgüveni olan kişi, kendi iç dünyasında mutludur. Çevresiyle barışıktır. Özgüveni olmayan kişide ise, sürekli olarak bir huzursuzluk ve hiçbir şeyden memnun olmama durumu vardır.

Özgüven Eksikliği Nasıl Gelişir?

Aşağılık duygusu, umutsuzluk gibi duyguları, genellikle evde, okulda veya işte yaşadığımız kimi olumsuz yaşam deneyimlerinden sonra ortaya çıkar. Örneğin, siz büyüme aşamasındayken, ebeveynleriniz size sağlıklı ve destekleyici bir çevre sağlayamamış olabilir. Size karşı çok eleştirel, talepkar ve/veya aşırı koruyucu olabilirler. Sonuç olarak, kendiniz hakkında olumsuz düşünmeye başlarsınız.

•Aileden birini veya yakın bir arkadaşı kaybetmek. Örneğin: anne-babanızın boşanması, evinizden ilk kez ayrılıyor olmak (ailenizden ve arkadaşlarınızdan ayrı olmak), erkek/kız arkadaşınızdan ayrılmak.


•Başarısızlık, hayal kırıklığı gibi olumsuz olayları bir deneyim gibi algılamaktansa, bunların üzerinde fazla durmak.

•Kendini veya yeteneklerini çok acımasız bir şekilde eleştirmek.

•Olayların sonuçlarını, gerçekte olduklarından daha kötü bir şekilde değerlendirmek.

•Ailenizin ve arkadaşlarınızın, sizinle ilgili istek ve beklentilerini karşılayabilmek için çok fazla baskı hissetme ve bu durumun sizin kendi kimliğinizi geliştirmenize ve kendinize ait kararlar almanıza mani olması.

•Gerçekçi olmayan hedefler belirleme.

•Başarısızlık korkusu. Örneğin; bir dersinizden kaldığınızda, kendinizi bir dersten kalmış, iyi bir insan olarak düşünmektense, işe yaramaz ve başarısız biri olarak düşünmek.